Aslında yazmak için yazıyorum şuan… Sırf kendimi rahatlatmak için… Olurda hani bir homosapien bu yazıyı okumaya kalkarsa baştan söylüyorum 1001 konuyu bir araya sıkıştırabilirim… Söyleyebilecek çok şeyim var…!! Ayrıca hala vajinaya bayılıyorum(!)
PS: Vajinaya bayılıyorum(!) diyorsam; ailem hala straight olduğumu sanıyor demektir..!!
Nasılda kakam var ama hala kendimi sıkıp yazmak için çaba veriyorum (tabii ki mecaz anlamda sıkmak yoksa başka sonuçlar doğurabilir bu sıkma olayı…) ne kadar kaptırdım kendimi bu bloggerlık olayına anlatamam… bağırsak kanseri olup hayata veda edeceğimi bilsem de ya da daha iyimser bir pencereden bakarsak altıma sıçıp sıvayıp koku ile laptopun tüm devrelerini yakacağım ihtimaline karşın hala en kötü ihtimallerde bile arkamda bir iz bırakma peşindeyim… aslında burada yazı ile uğraşacağıma altıma sıçsam daha kolay yoldan arkamda büyük bir iz bırakacağım çok aşikar…!!
Şimdi aklıma geldi de; dedem beni ne zaman görse “ne oldun, ne olcan sen” sorusunu yapıştırır hemen… Ben her seferinde “höökmhhmklk hee dede sınava girdim işte yaaee bakalım sonucu bekliyoz işte ona göre tercih yapıcam” derim ama bu sefer karar verdim ki “hey moruk blogger oldum yaeeee” diyeceğim… bu sefer apışıp kalan o olacak… Her boku bilirim yaşım yetmiş işim bitmemiş tribinde ki sevgili dadddyyyciğim kendine yediremeyerek “blogger ne ola la” diyemeyecek tabii ki, tek lafı “oh oh iyi güzel pek alaa zaten ben geçende haberlerde gördüm o mesleğin önü açıkmış” diye yine kendine bir şeyler çıkaracaktı bu boktan sohbetten bile...
Neyse havalarda çok soğudu…! (yazacak birşey bulamıyorum diye bunu yazdığımı sandıysanız size kocaman bir nihahaha!!!) Lan ne bu havanın hali… küresel ısınma bu ise ben yanlış yorumlamışım olum… ben böle hava ısınacak çok ısınacak götümüzün oluklarından ter akacak pişeceğiz falan sanıyordum… ama küresel ısınma yüzünden sürekli bir soğuma bir yağmur bir seldir ki gidiyor… arabanın termometresine baktım da hava 17 derece… yuh ya daha dün 35 dereceydi tamamen yarı yarıya düşer mi bir hava… benim ruh halim bile daha az değişken bu aralar… böyle giderse benim gibi bahtsız bedevilerin çöllerde bulunmasına gerek kalmayacak… kutup ayılarının doğal yaşam alanında onlara teslim edeceğiz götümüzü… ayrıca o kutup ayısı benim ile ilişkiye girmeyi de reddeder yemin ediyorum… ben de bu şanssızlık bu kara yazı varken… Üstüne kutup ayısından da “üzgünüm senden elektrik alamadım” lafını duyarsam şerefsizim intihar ederim… sonra fotoğraflı mezar taşıma bakarak çok ossbir çekersiniz… Aman neyse iyimser olmak her zaman işe yarar.. Kutup ayısı beni reddederse penguenlerle sikişirim… Nasılsa onlarda da gaylik varmış… Ohh yaşattık lan…! (Hayvanlı porno falan izlediğim yok sakın yanlışş anlaşılmasın ha..!)
Hahayyy sigara paketimden bahsetmek istiyorum… Yazı yazarken bir yandan tüttüriveriyim beynimin hücrelerini katlediyim ki birkaç güne geçsin bu berbat yazı yazma hevesi diye düşünürken… Sigaraya uzandı elim… Aldım tam sigarayı çıkaracağım ki nasıl saçma bir sözdür bu… “Sigara içmek yüksek derecede bağımlılık yapar” buraya kadar pek bir şey yok sonsuz derece katılıyorum ya da TAPDK’in dediği üzere yüksek derecede katılmak istiyorum… Ama iş şurada bitiyo; “BAŞLAMAYIN” lan bu yazıyı yazma görevi ile onurlandırılan katıksız öküz(!) başlamadıysam paket benim elimde ne arayacak… Başlamışım ki o paketi almışım bejjj buçuk teeleeğğmi bayılmışım yakmışım içmişim apışarası gibi kokmuşum… “Başlamayın” da nedir lan dalga mı geçiyorsunuz milletle….!! Ya da şey mi düşündünüz babam sigara içio ben yanında süt bebesi; babam paketi bana tutarak öğüt veriyo… “bak yavrucuhhhhuumm pakete ne koymuşlar ne yazmışlar… ne diyor başlamayın diyor.. başlama sakın emi benim yavru kuzum emi titrek mandam emi benim tavuk sikemeyen horozummmm…”
Neyse paket travmasını da atlattıktan sonra ahududum facebook’tan msg atmış bana… Napıyorsun ne ediyorsun diye… (Ahududumu açıklamam gerekiyor şimdi..) Ahududu, benim sınıf arkadaşım… uzun bir zaman aramız pek iyi olmadı görüşmedik etmedik… ama kavga falan olaylarından değil sadece ikimizin de farklı arkadaşları vardı birbirimize gerennk duymadık herhalde… Bir zaman sonra yollarımız aynı evde kesişti… İnternetten profil fotoğrafımı beğenerek beni ekleyen bir kadının arkadaş listemden onu da beğenerek eklemesiyle grup olduk :D Kadının davet etmesi üzerine hazırlıklara başladık ve gitmeden bir iki gün içinde kadına biz gayiz diye açıklama yaptık… Kadın tabii ki tiyatro oyuncusu ve tanındık bir hatun… Dizilerde falan oynuo… Çok ağırdan satıyordu kendini arkadaşlığımız günden güne daha bir pekişti nasıl olduysa… Kasım kasım kasılmaktan aralığa geçemeyen tiplerden nefret ederim çünkü… Neyse ona da karadul diyeceğim bundan sonra… Karadul ile ikimizde edebiyata pek bir düşkün olduğumuz için sabah ezanlarına kadar edebiyattan konuşur tartışır ederdik… Böyle bir dostluk kurduk ilerleyen zamanlarda… Oraya gidip kaldık… Ben 15 gün misafir oldum kadında… Ahududum da 1 hafta falan herhalde hatırlamıyorum tam… Neyse yani orda arkadaşlığımız pekişti… Sonrasında sık sık görüşmelere başladık… Şimdi en yakın dostum kardeşim diyebileceğim bir hal aldı… Ayrıca yakında ev arkadaşım da olacak… Oha lan böyle düşününce amma çok ilerlemişiz :D
Ahududuya kızgınım ortak sevgilimiz ile vıcık vıcık konuşmalar yapıyormuş!! onun eski sevgilisi benim de sevgilim oldu bir zamanlar… Biliyorum orospuluk yaptım ama bunun hesabını zaten sıkı bir şekilde ödedim… Lan dur anlatıyım be iştahlandım…
Şimdi bunun eski sevgilisi, benim ahududu ile arkadaşlığımı bildiği halde bana bir şey söylemedi… Ben her şeyden bihaber bununla iletişim halindeydim… Görüşme planları falan yapılmaya başladı, karadula gittiğimde tam görüşmeye gideceğim ki faceten fotoğrafını gösterdim ahududuya “aa benim de eski sevgilimdi” dedi.. Oha lan diyip kaldım.. adamı seviyorum hoşlanıyorum görüşmek istiyorum ama bir yandan da yaptığım orospuluğun alası… Ahududu hep “benim için sorun yok eskidendi bitti” dese de karadul hep olmaz yapma etme olaylarına girdi… Ben birkaç gün hep erteledim görüşmeyi ve ahududu senin eski sevgilinmiş falan demedim hiç… Neyse bir gün karadul ile 2 şişe şarabı höpürttükten sonra “görüşcem amk kimse karışamaz ne olacaksa olsun belki bu adam benim hayatımın erkeği nerden bilebiliriz ki” dedim ve yarın ki gün aradım… Allah’ım nasıl tedirgin nasıl heyecanlı ve nasıl kafam karışıktı ki anlatamam…
Sabahtan başlayarak yapmadığım bakım kalmadı… Yoğurt maskesi: nem verici… Türk kahvesi limon bal yoğurt: Gözenek sıkılaştırıcı matlık verici… Kayısı maskesi: canlandırıcı… Buhar maskesi: tüm siyah noktaların ebesini sikici… Neyse yüz bitti hemen duşa gittim…
Ay amk kaç aydır USB’imi temizlememişim… Yanımda permatik vb hiçbir şeyde yok… Lan adam ilk buluşmada bir şeyler yaşamak istemez ama tut ki ortam oluştu ne yapacaksın… Böyle belik örülecek şekilde ki USB’ni mi sergileyeceksin… Aynada bir baktım ki nerdeyse örümcek ağ yapacak sinek avlayacakmış apış aramda… Kafayı yiycem markete gitmeye kalksam buluşmaya geç kalacağım, böyle gitsem rezil olacağım… Karadula da “karadulcuğum ya ben kaç aydır kesmedim, permatik varsa versene misafirlikte apışaramı temizlemeye bayılırım da” diyecek değilim… Bir an da banyo dolabını karıştırırken buldum kendimi… Bir yandan itina ile ses çıkmasın diye bakıyorum bir yandan da “permatik allahım permatik” diye dua ediyorum… Allahım işte uzaktan parlayan birkaç jilet bıçağı… Hemi de hiç kullanılmamış… Hemen giriştim bir güzel temizledim kendimi… Eee iyi de bu karının küveti, zaten yıkandığın suyu zor çekiyor benim kılları nasıl götürecek diye hiç hesaba katmadım.. Küveti bir güzel kıl yumağı yaptıktan sonra küvetin pis su deliğini de tıkamış oldum… Terslikler üst üste, neyse kılları avuçladım (düşün artık ne kadar uzatmış idim) klozete attım ve sifonu çektim… Elveda perma yaptırılacak kıvamda ki lüle lüle kıllarım…
Makyajımı yapmaya fırsatım kalır bile diye düşünerek eblek eblek ayna karşısında saçımı nasıl yapsam diye düşünürken telefonum çaldı… “Mis’im ben geliyorum 10 dkya Kalamış Migros’un önünde buluşalım tamam mı” diyen bir adam ve bağırmak haykırmak isteyen ben… Nutkum tutuldu ve kabul ettim… Saçlarımı yapmaya çalışıyorum bir yandan giyinmeye çalışıyorum bir yandan karadulun beyin sikici öğütlerini dinliyorum… “ağırdan sat kendini, ilk buluşma çok gevşeme… sohbetlerinin seviyesini her zaman koru sürekli entelektüel konuşmalar aç… baktın ki adam bu sohbetlerden sıkılıo hemen bırak eve gel” “libidonu kontrol et sakın öpüşme yatma…” diye beynimi sikerken ben de haklısın kesinlikle öyle yapacağım diye ona hak verdiğimi söylüyordum her fırsatta… 10 dk doldu….
Evden çıkarken aradım ve 5dk ya Kalamış Migros’un önünde olacağımı söyledim… Allahım teli kapadım ama nasıl bir heyecan… Adam neye benzio fotoğraflarında ki gibi mi nasıl diye düşünürken telefonum çaldı “ben geldim önünde ki arabadayım” dedi… Hemen önümde ki arabaya yöneldim kapıyı açtım oturdum… Merhaba dedim… Tamam arabada bir adam var, ama benim adam bu değil ki… allahım fake profil… ama webcamde de gördüydüm… Allahım pezevenge bak webcame de başkasının videosunu monte etmiş…!!! Kandırıldım… Ahududu Allah seni bildiği gibi yapsın niye söylemedin…!! Yazıklar olsun eve döndüğümde seni öyle bir halledeceğim ki…! Diye düşünürken adam “kardeşim manyak mısın sen de kimsin in arabamdan” dedi… Pardon dedim ve indim… O arada telefonum çaldı yine… Açtım ve kahkahalar ile gülen bir eblek ses… “manyak mısın oğlum önde ki araba dedim önünde ki demedim” diye bir şeyler sayıkladı… Allahım rezil oldum…! Belki de hayatımın aşkı olacak adama rezil oldum… Her bir gözeneğimden şelale gibi ter akıttım utancımdan… Yanaklarım kor gibi oldu… Koşup uzaklaşmak, ilk bulduğum kimsesiz bir yerde aptallığıma ağlamak istedim… Ama yapamadım… Mecburen yürümeye başladım… Küçükken de bir yaramazlık yaptığımda annemin döveceğini bile bile yanına giderken hissettiğim duyguyu hissederek arabasına doğru ilerlemeye koyuldum… Oha amk adamın jeepi var…!!!
Neyse çok uzatmaya gerek yok bu embesili… Sonuç olarak böyle oldu birkaç görüşme sonrasında bu sanatsal manyağı da ex koleksiyonuma katmış oldum… Ama bitiş sebebi canımı çok yakmıştı… Hala hayatımda nefret ettiğim nadir insanlardan biridir o eblek… O yüzden ahududunun hala onunla taşınacağımız zaman bize yardım etmesi konusunda ki iletişimi beni içten içe hem kızdırıyor hem de kırıyor… Çünkü benim canımı nasıl yaktığını çok iyi biliyor ve nefret ettiğimi de biliyor… Ahududu ile bunun konuşmasını yapacağım bir gün… Ama daha zamanı var…!!
Ouf içim şişti be eskilerden konuşunca, hem de kötü bir anından bahsederken hani böyle miden alt üst olur gibi hissedersin ya öyle oldum… Ay amk yazının başında ne güzel her şeyle daşşşak geçiyordum nerden geldim bu ibnesel ebleğe anlamadım ki…
Aha keyfimi nasıl yerine getireceğimi buldum… Hahahayyyy..!! Yeni taşındığım muhitte cillop gibi çocuklar var… Hepsi film karelerinden fırlamış gibiler… Dün yemin ediyorum Richard Gere’in gençlik halini gördüm hem de BWM jeep içinde… Az ilerimizde villalar var orda oturuyor kesin… elimde ki poşetleri yere atıp koşa koşa kendimi arabasının önüne atasım geldi… Amk önceden böyle olmazdım ben… Straight erkekler straightti ve onlar erkek değildi benim gözümde… Yani benim için erkek algısı sadece gaylerden ibaretti… Ama şimdi bakıyorumda hoşuma giden bir erkek gördüğümde olabilitesini düşünüyorum hayal kuruyorum falan… Çok kötü, bu huyumdan vazgeçmem gerekiyor biliyorum… Eski halim daha iyiydi… Ayrıca odamın perdesini hiçbir zaman kapatmıyorum… odam yola bakıyor ve yatağımda şuan bu yazıyı yazarken geçenleri görebiliyorum… Duştan çıktığımda saatlerce camın kenarında ki boy aynasında kendimi izliyorum… Teşhircilik yapıyorum resmen…!! Biri beni durdursun Türk örf ve adetlerinin amına koyuyorum günden güne… Gerçi gay olmam hepsinin önüne geçerek top 1 kabahat sayılır ya toplumda her neyse… Ha ayrıca o duştan sonralarda yan apartmanda ki kürt aile beni fark ederse asıl o zaman amıma konulacak o da ayrı mesele…
Bu yazımın bitiş sözü olarak “Gay oldum demeli, ibne olmamak için çaba göstermeli…” diyorum ve bu sözü kafama vura vura anlamaya, algılamaya ve uygulamaya çalışacağıma, duş sonrası mutlaka bir kuytuda giyineceğime, yoldan geçen iç eriten straightleri kesmeyeceğime dair söz veriyorum tanrım… Dinimiz amin…!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder